Tarihçe

Oyuncak kütüphanelerinin dünyadaki gelişimi incelendiğinde ilk oyuncak kütüphanesi 1930’lu yıllarda Amerika Birleşik Devletleri’nin Los Angeles şehrinde kurulmuştur. Şu an halen 42’den fazla oyuncak kütüphanesi Los Angeles’te hizmet vermektedir. İsveç’te 7 yaş altındaki engelli çocuklar ve ailelerini desteklemek amacıyla 1963 yılında Avrupa’da ilk oyuncak kütüphanesi Lekotek adıyla açılmıştır.
Sonrasında sosyal dezavantajlı çocuklar için farklı Asya ve Avrupa ülkelerinde oyuncak kütüphaneleri kurulmaya başlanmıştır. Günümüzde, dünyada 5500’den fazla Oyuncak Kütüphanesi olduğu bilinmektedir.


WRP international (Women Researchers in Play and Disability) tarafından üç farklı tipte oyuncak kütüphanesi tanımlanmıştır. Bunlar tüm toplumun kullanımına açık olan “halk oyuncak kütüphaneleri”, engelli çocuklar için “özel oyuncak kütüphaneleri” ve tüm yaş grupları için “kültürel ve sosyal destek oyuncak kütüphaneleri”dir. Tüm bu kütüphanelerin ortak hedefi sağlıklı toplum ve kültür için çocuğun gelişiminde oyunun ve oyuncağın önemini vurgulamaktır. Bu doğrultuda belirlenen özel amaçlar ise, çocuğun yaşına ve gelişimine uygun eğitim materyallerinin sağlanması, eğitimde fırsat eşitliğini sağlayacak ve dezavantajlı koşullarda yaşayan çocukların gelişim ve eğitimlerine destek olacak alternatif eğitim ortamlarının sağlanması, çocuklara erken yaşlardan itibaren kütüphaneye gitme ve kullanma kültürünün kazandırılmasıdır.


Oyuncak kütüphaneleri çocuklara ve ailelere ödünç oyuncak sağlamanın yanı sıra kütüphane içindeki oyun ortamını kullanarak diğer çocuklar ile vakit geçirmelerini sağlamaktadır. Ayrıca kütüphaneye kayıtlı olan çocukların gelişim takipleri yapılmakta, aileler çocuk gelişimi ve eğitimi ile ilgili konularda bilgilendirilmekte ve çocuklarının yaş ve gelişim düzeylerine uygun oyuncak seçmeleri için rehberlik hizmetleri almaktadırlar.


Ülkemizde Oyuncak Kütüphanesi kavramı ile ilgili ilk vurgulamalar 1991-1995 yılları arasında MEB ve UNICEF işbirliğinde hazırlanan “Okul Öncesi Eğitimin Yaygınlaştırılması ve Taşra Teşkilatının Oluşturulması Raporu’nda” gündeme getirilmiştir. Türkiye’nin ilk gerçek Oyuncak Kütüphanesi ise 2004 yılında, Avustralya Başkonsolosluğu’nun desteğiyle deprem sonrası Düzce´de hizmete başlamıştır.


Çocuğun eğitiminin ve kişiliğinin gelişiminde oyun ve oyuncaklar beslenme ve uyku kadar önemlidir. Sevgiden sonra gelen en önemli ruhsal besin olan oyun ve oyuncaklar aracılığıyla çocuk yaşamla ilgili önemli deneyimler kazanır. Çocuğun yaşamında gerekli olan davranış, bilgi ve beceriler oyun içinde kendiliğinden öğrenilir ve kişiliği oyunla şekillenerek, yetenekleri ortaya çıkar. Oyun ve oyun materyalleri toplumun geleneksel kültürü ve birikiminde de çok önemli bir yer tutmaktadır. Toplumların birçok sosyal ve ahlaki değerleri bulunmaktadır. Bunların devam etmesi için farklı nesillere aktarılması önemlidir. Oyuncak kütüphanelerinin sağladığı oyun ortamları, bu değerlerin öğrenilmesine önem vererek bunları yaşatmakta ve nesillere aktarmakta da etkili olabilmektedir.


Gelişmiş ülkelerde çocuk başına düşen oyuncak harcaması ortalama: Japonya’da 400 dolar, Amerika’da 350 dolar, İngiltere’de 172 dolar civarındayken Türkiye’de 5-6 dolar civarındadır. Görüldüğü gibi Türkiye’de çocuklar için oyun ve oyuncaklara harcanan miktar eğitim materyallerinden yararlanma yönünden oldukça azdır. Bu nedenle, ülkemiz için erken dönemden itibaren çocuklara oyun ortamlarının yaratılması ve oyun materyallerinin sağlanmasında “Oyuncak Kütüphaneleri” alternatif bir yoldur.